12 Haziran 2015 Cuma

DİNİMİZDE DÜNYADAN EL ÇEKMEK VAR MIDIR?

Peygamber Efendimiz s.a.v. bir gün vaaz ettiler ve kıyameti anlattılar. 
Korkutma vazifesini yerine getirdiler. İnsanlar ondan ayrıldıklarında (çok etkilenerek) ağladılar.
Sahabelerden on kişi Osman bin Maz'ûn el-Cümhi'nin evinde toplanıp müşavere ettiler (bu konuyu tartıştılar).
Bu on sahabi yaptıkları toplantı sonunda aşağıdaki konularda ittifak ettiler:
1. Ruhbanlık etmek
2. Yün elbise giymek
3. Aba (kaba elbiseler) giymek
4. Karalara bürünmek
5. Zekerlerini (tenasül aletlerini) kesmek
6. İğdiş olmak
7. Bütün seneyi oruçlu geçirmek
8. Geceleri sabahlara kadar kıyam ve namazla geçirmek
9. Asla yatağın üzerine yatıp uzanmamak
10. Et yememek
11. Et yağı yememek
12. Yağlı ve leziz yemekler yememek
13. Kadınlara asla yaklaşmamak
14. Koku sürünmemek
15. Soğuk su içmemek
16. Bundan böyle iş, sanat, ziraat ve ticaretle uğraşmamak
17. Ve (bundan böyle) yeryüzünde seyahat etmek
Sahabelerin bu kararları Peygamber Efendimiz’e s.a.v. ulaştı.
Peygamber Efendimiz s.a.v. (hemen) Osman bin Maz'ûn r.a. Hazretleri’nin evine geldi. Kendisine tesadüf etmedi.
Havle r.a.’a (hanımına) :
"Senin kocan ve arkadaşlarından bana ulaşan haber doğru mu?" diye sordu.
Kadıncağız, Efendimiz’e s.a.v. karşı yalan söylemek istemedi ama kocasının haberini (sırrını) da ortaya koymak istemedi. (Bunun için şöyle cevâp verdi:)
"Ya Resûlallah! Eğer kendisi sana söylediyse doğrudur!"
Peygamber Efendimiz s.a.v. döndü.
Osman bin Maz'ûn r.a. evine geldiğinde hanımı ona Efendimiz’in s.a.v. evlerine kadar geldiğini bildirdi. Osman bin Maz'ûn hemen Rasulullah s.a.v.’e gitti.
Peygamber Efendimiz s.a.v. bu durumu ona sordu.
"Evet! (İşittikleriniz doğrudur ya Resûlallah)!" dedi.
Peygamber Efendimiz s.a.v.:
"Hiçbir zaman ben bunu size emretmedim!
Muhakkak ki nefsinizin sizin üzerinizde hakkı vardır.
Oruç tutun! İftar edin!
(Gecenin bir kısmında) kalkın (namaz kılın), (sonra) uyuyun!
Muhakkak ki ben kıyam ederim, uyurum, oruç tutarım, iftar ederim, et yerim, yağ yerim, kadınlara da yaklaşırım, kim benim sünnetimden yüz çevirirse, (sünnetimden dönüp onunla amel etmezse) o kişi benden değildir." buyurdu.
Sonra Rasulullah s.a.v. ashabını topladı, onlara bir hutbe okudu ve şöyle buyurdu:
"Kadınları, yemekleri, kokuları, uyku ve dünyevî şehvetleri kendilerine haram kılan kavmin hâli nicedir?
Ben size, kıssîsîn (keşişler) ve rahipler olmanızı emretmedim. Benim dinimde, et yememek, kadınları terk etmek ve manastırlar edinmek (bir yere kapanıp orada ibâdet etmek) yoktur.
Benim ümmetimin seyahati oruçtur.
Ümmetimin ruhbanlığı ise cihat ve mücâhede'dir.
Ey ümmet ve ashâbıml Allah'a ibâdet edin!
Ona hiçbir şeyi şirk koşmayın!
Haccedin! Umre yapın! Namaz kılın! Zekat verin!
Ramazan-ı şerif orucunu tutun! İstikâmetinizi düzeltin!
Dosdoğru olun ki size de doğru davranılsın!
Muhakkak ki sizden önce olan ümmetler, helak oldular. Onların helak olmalarına şiddet sebep oldu. Onlar, dinlerini zorlaştırdılar. Allâh-ü Teâla da onların üzerine zorlaştırdı, işte bu kiliseler ve manastırlar onların kalıntılarıdır (ve onlardan arta kalan şeylerdir...)"
Bu hadise üzerine şu ayet-i kerimeler nazil oldu:
"Ey iman edenler! Allah'ın size helal kıldığı temiz şeyleri haram saymayın. Ve aşırı da gitmeyin. Çünkü Allah aşırı gidenleri sevmez.
Allah'ın size verdiği rızıklardan helal ve temiz olarak yiyin ve inandığınız Allah'tan korkun."
Maide 87-88

Ruhu’l-Beyan Tercümesi Cilt 7 /Sahife 28-29-30

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder